Bir Erkeğin Öğrenmesi Gereken 100 Şey - Sorumluluk Almayı Bilin!

Hayatınız çok kötü mü? Bir şeyler yanlış mı gidiyor? Sorumluluk sistemde değil mi? Eğitim sistemi, iktidar, muhalefet, okul, kaynananız, arkadaşlarınız....

Bir erkek olarak böyle düşünüyorsanız, feminenleşen yola girdiniz demektir. Merak etmeyin, ben de böyleydim ve bazen hâlâ böyle davrandığımı görüp kendimi toparlamaya çalışıyorum. Önemli olan yanlış yapmamak, kötü yolda yürümek değil; bunları biran önce fark edip, doğru yola girmek.

Herhalde 15-16 yaşlarımdaydım, hatırlamıyorum belki daha büyük ancak rahmetli Doğan Cücenoğlu'nun  bir programına denk gelmiştim. Eskişehir'deydim, Kanal D idi sanıyorum ve şöyle demişti,

"Çocukları yanlış yetiştiriyoruz. Bir çocuk koşarken kafasını masaya çarptığında, biz gidip al sana masa diye masaya kızıyoruz. O çocuk da suçun masada olduğunu öğreniyor".

İşte bu söz, kulağıma küpe oldu. Yıllar geçti, PUA, maskülen erkek, kırmızı hap derken adım adım bugünlere geldik ve erkeklerin feminenleştiği bir süreçte hatta feminenleştirildiği ki bunda illâ zorlama yok; yetiştirilme tarzımız böyle oldu, ne demek istediğini daha iyi anladım.

Ben de kadın tarafından yetiştirildim. Dedem ve anneannemle büyüdüm, aile babası rolü vardı ve evet dedem ataerkil tipte, baskın bir erkekti, annem de çok disiplinliydi ama her çocuğun babasına ihtiyacı vardır özellikle erkek çocuklarının!

Kadınlarla çalıştım, askerliğe kendi isteğimle gidip, 31 yaşımda gencecik çocuklarla birlikte askerlik yaptım ki askerlikten sonra kesin olarak ülkede kalıp bu çocuklara yardım etmek istediğimin kararını verdim. 

Kadınlarla birlikte çalıştığım için, yaşadığım için; ne yazık ki iş konusunda sakin olmadıklarının, duygusal patlamalarının, birinden nefret ederlerse sorunlar çıkacağının ve nicesinin sonuçlarını da gördüm. 

**

Masa örneğine tekrar gelirsek; çocuk koşuyor, çocuk dikkatsiz, çocuk önüne bakmadı, çocuk kafasını 10 yıldır orada duran masaya vurdu. Suçlu kim? Al sana masa... Artık erkekler buna döndü.

Kadın ve erkeğin farkı var. Erkek mantıksaldır. Sevmediğim tipte, sevmediğim bir adamla oturup işime bakarım, para kazanırım, para kazandırırım. Farklı düşünüyoruz. Erkek sorun çözmek üzerine adım atarken, kadınlar duygusal yaklaşımda bulunur. Bu yüzden kadınlarla tartışmak kötü fikirdir, sonuca ulaşmak ve daha kötüsü erkek olarak seni kendi çerçevesine sokar.

Yani "masa suçlu, eğitim sistemi suçlu, iktidar suçlu, arkadaş suçlu, kaynana zaten baş suçlu...". Sürekli olarak söylenen, sürekli şikayet eden bir topluluğa döndük. Erkekler olarak şikayet etmemeliyiz. Çözüm aramak, bizim bir numaraları görevimizdir.

Kendimizi bu girdaptan, feminenleşen erkeklerden kurtarmalıyız! Tarih boyunca savaşçı ve güçlü topluluklarda erkek bir yaşa geldikten sonra erkeklerle birlikte takılır, güreşmeyi öğrenir, savaşmayı öğrenir, biraz büyüyünce ava gider, sonra savaşlara giderdi. Sabah kalkıp savaşa gidecekken, "ay her yerim şiş, depresyondayım" diyebilir misin? Gidip savaşacaksın. BİTTİ! 

Kick boksa gidiyorum, bazen günümdeyim, inanılmaz dövüşüyorum. 2 hafta önce, ilk kez knock down oldum. Yani yere düştüm. Birisinde suç mu arayayım? Gardımı düşürdüm, hata yaptım. Bitti. Ya da o gün 3 haftalık tatilden geldim, "ben yapmayayım" mı diyecektim? Bahaneye yer yok.

 


 

 

Bugün bunu yazacağım ama önce bir yazının başlıklarını çevirdim, onu paylaşayım:

Her Erkeğin Bilmesi Gereken 100 Yeti

Artofmanliness sitesinde "her erkeğin bilmesi gereken 100 yeti" başlıklı yazı vardı. İngilizce bilmeyen arkadaşlar için ELÇİ grubunda (telegram grubumuz) çevirdim. Önce bunu paylaşayım:

1. Kravat bağlamak
2. Kamp ateşi yakmak
3. Duvara resim asmak
4. Ayakkabılarınızı boyayıp parlatmak
5. Yılan ısırığını tedavi etmek
6. Kitap okumak
7. Ayı saldırısından kurtulmak
8. Islak traş yapmak
9. Paralel park etmek
10. Kano ile kürek çekmek
11. Pazarlık yapmak
12. Sızdıran musluğu onarmak
13. Yanık tedavisi
14. Fıkra anlatmak
15. Hava durumunu tahmin etmek
16. Düzgün şekilde deadlift yapmak
17. Ezbere bir şiir okumak
18. Mangal yapmak
19. Kalp masajı yapmak
20. Spiral fırlat (onların bir çeşit sporu, haftasonu çocuklarla oynanıyormuş)
21. Düğme dikmeyk
22. Odun kırmak
23. İçilebilir bir su bulmak
24. lastik değiştirebilme
25. Kapı kırmayı bil (yangın vb durumda)
26. Mükemmel fotoğraf çekmek
27. Bıçağı bilemek
28. Bez değiştirebilmek
29. Konuşma yapmak
30. Harita ve pusuladan yol bulmak
31. Tıkanmış tuvaleti açmak
32. Takım elbise almak (nasıl alınacağını bil)
33. Serbest kulaç yüzmek
34. El sıkışmayı bilmek (çok sert ya da yumuşak değil ve 3 kez sallanır)
35. Donukluğu (soğuk ısırması) tedavi etmek
36. Elbiselerini ütülemek
37. Durumsal farkındalığın olsun (kick boks ve boks müthiştir!)
38. Düzgün barfiks çekmek
39. Sığınak inşa etmek (basit materyallerden)
40. Kendi yemeğini yetiştirmek
41. Yumurta pişirmek
42. Ufak konuşma yapmak (bir dükkanda beklerken veya başka yerlerde, insanlarla konuşabileceksin)
43. Zehirli ve yenilebilir bitkileri ayırt etmek
44. Balıklama atlamayı öğrenmek
45. Kart karıştırmak
46. Avlanmak
47. Birayı düzgünce doldurmak
48. İtfaiyeci gibi insan taşımak
49. Açacak olmadan şişe açmak (soda, bira, kola vs)
50. Olta atmak

51. Yabancı dil bilmek
52. Karda araç kullanmak
53. Heimlich manevrasını bilmek (tıkanma)
54. Kadından randevu kopartmak
55. Kuzeyi her zaman bilmek
56. Ağaç kesmek
57. Bir traylerı bağlamak
58. Poker oynamak
59. el yazısı yazmak
60. Nakavt yumruğu atmak (yüzde kulak bölümü ve çene)
61. Sıfırdan akıtma yapmak (pankek demişler, ben bizim kültüre çevirdim)
62. Tekne kaptanlığı yapmak
63. Duruma uygun giyinmek (maalesef çoğu eşofman giyiyor ama takım elbise giymiyor ya da bir tatilde nasıl giyineceğini bilmiyor; onu bırakın, bazı insanlar tanıyorum yazın buluşmaya kaşe ceketle giderken kışık incecik gömlek giyiyor, giyim bir kültürdür! Kızda da bunu arayın, sizde de olsun)

64. Ok atışı yapmayı bil (çok şükür okçuluğa gittik :d)
65. Düz vites sürmeyi bil
66. Düzgün bir şınav çekmek
67. Kilit açmayı bilmek (basit kilitleri açıyorum, youtube'dan bile öğrenebilrisiniz ama göründüğü kadar kolay değil)
68. 2 klasik koktail yapmak
69. Vahi hayvanın derisini yüzüp saklamayı bilmek

70. Gitarla çalmayı bilmek
71. Motorlu testere kullanmayı bilmek
72. Düzgünce squat yapabilmek
73. Biftek pişirmeyi bilmek
74. Elektronik cihazlar olmadan zaman geçirmeyi bilmek
75. Arabanın yağını değiştirmeyi bilmek
76. Parmakla ıslık çalmayı bilmek
77. Kar küremeyi bilmek
78. Hindi kesmeyi bilmek (ki bütün tavuğu kesmeyi bilmek olarak da değiştirebiliriz biz)
79. Papyon bağlamayı bilmek
80. At kullanmayı bilmek
81. İyi bir masaj yapmayı bilmek
82. Batmış arabayı kurtarmak (kar, çamurdan)
83. Başka bir şey demiş ama kısaca: bilardoya sağlam vuruş yapmayı bilmek
84. Mantıksal bir tartışma yapabilmek
85. Pastırma pişirmek
86. Mektup yazmak
87. Silah kullanamyı bilmek
88. Alkollü ortamdaki konuşma yapılır ya o konuşmayı ve raconu bilmek
89. Vurdurarak araba çalıştırmayı bilmek
90. Nasıl dans edileceğini bilmek (dans kulübüne de gittim, yırttık!)
91. Mükemmel bir kahve pişirmeyi bilmek
92. Turnike yapmayı bilmek
93. Ufak sihir numaraları bilmek
94. Balığı fileto haline getirmek
95. Ağlayan bebeği sakinleştirmek
96. Motosiklet sürmeyi bilmek
97. Çiviyi düzgünce çakmak
98. İmza niteliğinde bir yemek pişirmek (onu da X çok iyi yapar) desinler
99. Çakmak/kibrit olmadan ateş yakmayı bilmek
100. Hikâye anlatmayı bilmek (bir olayı hikayeleştirip anlatabilmek.


Genç Arkadaşlara Eklemem Gereken Andıç: KİMSEYE MUHTAÇ OLMA!

Öncelikle KİMSEYE MUHTAÇ OLMAMAYI ÖĞRENİN! Bu en basit şeylerden başlar. Kendimle ilgili özet geçip konuyu bağlayayım.

Yılan ısırığı, ayı saldırısı, bez değiştirme, soğuk ısırığı tedavisi, zehirli bitkileri fark etmek, itfaiyeci gibi insan taşımak, trayler bağlamak, tekne kaptanlığı, kokteyl, motorlu testere (normalini bilirim de bunu hiç denemedim), at binmek, gitar çalmak (bir ara gitar, keman, bateri ile uğraştım ama devam ettirmedim), deri yüzmeyi bilmek

bildiğim şeyler değil. At binmeyi öğrenmek istiyorum, öğreneceğim. Skolyoza da inanılmaz faydası var.

Fakat küçüklükten beri spor yaptım. 4 yaşında direksiyona ilk oturuşum, 7 yaşında gokart sürüyordum. 13-14 yaşımda tek başıma araba sürüyordum. Eskişehir'de inanılmaz kar varken ya da buz gibi ayaza çekmişken; el freniyle dönüşler, her türlü ralli niteliğinde şeyi köy yollarında falan da denedim (Lada Samara vardı, parçalar ucuzdu, şimdi her şey pahalı :|)

Yüzme, okçuluk, dans (gösterilere çıktım), kick boks ve dayımla birlikte ufak yaştan beri av tüfeği ile talimler, silahla talimler, mangala gitme, kamp-vari takılma derken epey geliştirdi.

Üniversitede kendi yemeğimi yapıyordum, ütümü yapıyor, çamaşırımı yıkıyor, düğmemi dikiyordum.  Sorun değil. Sıfırdan ateş de yakarım, sığınak da yaparım. Araba, dövüşmek, spor, atış vs konusunda iyiyim ama motosikleti çok iyi kullanamam. Anem sağlıkçı ve askerde revirdeydim, haliyle turnike, bazı ilaçları da iyi bilirim. Bunların yararı da çok oldu.

Bu yazı, gayet iyi yazı aslında. Biz burada "iyi tartışma yapmayı bilmek, retorik" gibi "maskülen anlayışa" odaklanıyoruz ama ben bir şekilde düğme dikmeyi, yemek yapmayı vs bildiğinizi düşünüyorum. Daha genç arkadaşlar için iyi oldu aslında.

Kimseye muhtaç olmayacaksınız. KİMSEYE! Her işini kendin yapabileceksin. Yapmak zorunda değilsin ama yapabilecek yetide olman gerek. Önce bu gibi ufak işleri, ev işlerini, günlük hayatını idame ettirecek şeyleri yapacaksın. Bir arkadaş sormuştu, "kadınların hoşuna giden hobiler nedir?" diye, işte bunlardır. Benim umurumda değil, kadının ne hoşlanacağına düşünerek o spora, başlamam. Fakat kadın bağımsız erkeği sever. Yolunda, amacı için yürüyen erkeği sever.

Önemli olan kimseye muhtaç biri olmamak. Kendi işinizi kendiniz görün. Kız arkadaşınızla yaşarsanız, evdeki işleri YAPIN! Bilmem ne kadar para kazanıp, spora gidip, evdeki musluğu tamir edemiyorsan, bana maskülenlikten bahsetme. "Param var ben mi uğraşacağım" diyebilirsin. Evet ufak tefek şeylerle uğraşacaksın. Adam çağırsan, görevliler bile olsa, EN AZINDAN NASIL YAPILACAĞINI BİL!

Hayatının Sorumluluğunu Alacaksın

Gelelim esas konumuza....
 
Arkadaşlar ne yaparsak yapalım, hayatımızdaki her şeyden biz sorumluyuz. Bunu anlamamız GEREK!

Bu ne demek? Evet zengin bir ailede doğmamış olabilirsin. Ben de doğmadım, annem hiç doğmadı. Tanıdığım insanlar var, durumlarını anlatsalar, oturup hüzünlenirsiniz. Fakat sonradan kendilerini ve maddi durumlarını değiştirip geliştirebilecek adımları attılar.

Oturup kendi halinize üzülecek misiniz? Boyum kısa, tipim yok, ailem yoksul,al sana masa...
Yoksa kendinizi geliştirip, olabilecek en iyi hale getirmek için uğraşacak mısınız?

Oturup liste yap. Mutlu olduğun şeyler ve mutsuz olduğun şeyler... Son dön ve bu listeye bak. HEPSİ SENİN SORUMLULUĞUNDA! Bu kadar basit. Mutsuz olduğun şeyleri DÜZELTECEKSİN! Eğer şikayet ediyorsan, al sana masa demekten başka hiçbir işe yaramayacak.

**

Benim 30 yaşından sonra öğrendiğim şeyleri umarım 15-16 yaşında öğrenmeye başlarsınız. Eskiden trafikte adamların üstüne atlayan, hakkımı gasp eden ve bir şeylerden söylenen biriydim. Sporla biraz duruldum, kick bokstan sonra neredeyse tamamen bitti. İçimdeki zehri buralarda atıyorum. Benim gibi insanları görünce, ne kadar aptalca göründüğümün farkına vardım.

Rivelino bilgeliği maddelerini çevirdim ve 50'inci madde şöyleydi:

"Bir şeylerden söylediğin her an, taşakların biraz daha küçülür"

Dırdır etmeyin. Geçmişte ben de yaptım. Kız arkadaşlarınıza dırdır etmeye başlıyorsunuz, her şeyden söyleniyorsunuz. Sonuç? Böyle davrandığınız sürece insanlar sizi güvenli liman olarak mı görecek? Ya da cool, müthiş biri olarak mı görülüyorsunuz? HAYIR BİR ERGEN GİBİ DURUYORUZ!

Erkekler olarak söylenmeyi, dırdırı, duygusal tepkileri bırakmak ZORUNDAYIZ.

Her Şey Sana Bağlı!

Andrew'in dediği örneği vereyim; sokakta yürüyorsun, 3 kişi sana saldırdı, seni gasp etti. "Al sana masa" diyebilirsin; muhalefet zaten tırt, alternatif üretemiyor, iktidar şöyle, devlet böyle suriler geldi zaten, eğitim sistemi çöktü, yurt dışına gideceğim....

YA DA

Dövüşmeyi bilmiyorum, gecenin bu saatinde burada yürümemem gerekiyordu. Arabam olmalı, arabayla buralardan geçersem, bunlar başıma gelmeyecek. Dolayısıyla dövüşmeyi öğrenmeliyim, spor yapmalıyım, para kazanmalıyım...

Söylenmeyeceksiniz, sorunu bulup çözüm üreteceksiniz. Yapmamız gereken bu. Sizi feminenleştiren; "erkekler de ağlar, duygularınızı açığa çıkartın" saçmalıklarını bir kenara atın. Bırakın kadınlar böyle davransın. Sabah mutlu, öğren huzursuz, akşam depresyonda, gece yarısı aşkla dolsun. Sizi bu hale getirmelerine izin vermeyin.

Rumble'da bu konuda birçok video var, çevirdim (Youtube'dan birçoğu silindi): rumble.com/c/EmreCetin

 

Değişim ve Dönüşüm İçin YILLAR Gerek!

Yeğenlerim var, ne yazık ki marka hayranlığını (hepsinde değil şükür ama gençlerde böyle), gevşekliği, kısayoldan bir şeyler yapmayı istediklerini görüyorum. Ben hızlıyım. Evde bir şey unuturum, merdivenleri zaten hep 2'şer 2'şer çıkarım ama hızlıca çıkar, hemen alıp gelirim, millet şaşırır. Bir şey yapılacaksa hızlıca halletmeye çalışırım.

Gitar, kick boks, iyi vücut, dil öğrenme... HER ŞEY AMA HER ŞEY için süre gerek. En az 2 yıl. 2 yıl sonunda uzman olmuyorsun, temel anlamda ÖĞRENDİM diyebilirsin ama 2 yıl ŞART.

Gençlere bakıyorum, hemen her şey olsun istiyorlar. 3 ayda taş gibi vücut, 2 ayda İngilizce öğrensin, 4 ayda zengin olsun. 

İMKÂNSIZ

Göbeği olan birisini düşünün, ortalama bir Türk erkeği. Spora başladı, ne oldu zayıflar mı? Daha dur yeni başladın. Hayır. Zayıflamak ancak 1-1,5 yılda olur. Hızlı verirsen metabolizman yavaşlar, sağlık sorunu ortaya çıkar. Ayrıca kg bazında zayıflığa bakma, ağırlık da kaldırarak kaslanacaksın. 

Peki spora başlayalı 3 ay oldu? İstediğin vücut olmaz
9 ay? Olmaz
1 yıl? Olmaz
2,5 yıldır zayıflıyorum, ağırlık kaldırıyorum, son 9 aydır kick boksa gidiyorum.
İstediğim kiloya geldim ama şimdi kalıplanmam gerek. Sağlam bir clean bulk, sonra definasyon.
Önümüzdeki yıl, bu mevsimlerde kalıplı ve yağ oranını %17'lere çekmiş olacağım. 1 yıllık süreç

2,5 yıl üzerine 1 yıllık süreç daha. Belki daha hızlı devam edilebilirdi ya da olur olmaz ayrı ama 95 kilodan 78'e indim. 2,5 yılda. Kasımı da 60 kg altına düşürmedim hiçbir zaman. Kas kaybı yaşamadım.

Kabaca diyorum ki 3-4 yıldan önce istediğiniz vücuda erişemezsiniz. Bu da hayvan gibi sağlam bir vücuttan bahsetmiyorum. Haa bir PT ile çalışırsın, diyetisyen ile çalışırsın belki 4 yılda değil 2-2,5 yılda gelirsin ayrı. Fakat sıkı çalışma ve adanmışlık gerek.

***

Kırmızı hapı okuyorsun, eticarete başladın. Hemen oldun mu? ASLA! 1 yıl sonra? HAYIR! 3 yıl sonra? Yine "oldum" dememelisin. Temelleri öğrenirsin, davranışlarına uygularsın. Ama tamam mı? ASLA TAMAM OLDUM DEME! 

Ya da eticarete başladın, 3 ayda para gelir mi? 3 yılda? Açtın diye zengin mi oldun? GÖTÜN ÇIKACAK SEVGİLİ KARDEŞİM! Uykusuz geceler, uğraş, para nasıl bulurum, şu sorunu nasıl çözerim? Biraz ilerlersen, çalışanlar dert olacak... Sonra?

Yani en az 2-3 yıl gerek. Temelleri oturtana kadar. 2 yılda kick boksta temel gard alma, atak oturur; eticarette sistem oturur, fitness yaparsan vücudun şekillenir. Fakat TAMAM dediğin an, kendi fişini çekersin. Daha iyi olmak için uğraşmalısın.

**

Bakıyorum kısa yoldan zengin olalım, kısa yoldan vücut yapalım. Bu yüzden steroide falan karşıyım. TAMAMEN KISA YOL. Profesyonelsindir, falan bir yere kadar anladım, yine bir yere kadar. Ben yapmam. Fakat sırf iyi vücudum olsun diye steroid ile 3-5 ayda halletmeye çalışmak?

Yapmayın yahu!


Sonuç Olarak

Sabırlı olacağız. Hedef koydunuz ama siz direkt hedefe ulaşmayı, hedefin tadını çıkartmayı istiyorsunuz. Hayır, o hedefe ulaşırken çekeceğimiz çile ve bu çilenin sonunda hedeflerimize ulaşmak güzel olacak. Tişört giydiğinizde yakışmaya başlayacak. Daha vücudunuz iyi değil, ancak giyimler yakışmaya başlıyor. Göbek gidecek.. Bu güzel olacak işte. Veya eticarette bunca sorunların ardından bir satış gelecek.. Kick boksta mücadele sergileyebildiğiniz ilk sparring...

Mutsuz olduğunuz şeylerden söylenmek, "al sana masa" demektir. Gerçek erkekler, çözüm bulmaya çalışır. Zaten "mutlu muyum, depresyonda mıyım" diye neden düşünüp duruyorsunuz? Bu kişisel gelişim saçmalıkları sizi nereye götürecek? Mutluluk, mutluluk... 

Mutsuz musun, depresyonda mısın? Bir çanta alıyorsun, bir şey alıyorsun geçiyor... Alışverişler dürtüsel yapılıyor. Sen maaşını şirketlere veriyorsun. HOOP depresyon, mutluluk, huzursuzluk geçmiş.

 

Bunu mutlaka izleyin. Silinirse: Rumble.

***

Derdiniz tasanız mutluluk, huzur falan olmasın. Tabii bir kadından beklendim sadakat ve eve gittiğimde huzurlu bir ortamdır. Ancak erkek olarak şunu anlamanız gerekiyor; kendinizi geliştirmek için, zor ortamlarda olmak ZORUNDASINIZ.

Spor sonrası kolların titremiyorsa, kaslar gelişmez.
Kick boksta burnum kanadı, dudağım patladı. Bunları göze almıyorsan gelişemezsin
Ticarete başlayacaksın, risk alacaksın, para yatıracaksın.
Ailenden uzaklaşacaksın...
...
..
.

Bunların hepsi konfor alanından çıkmaktır. Ailen sana bakıyor, çamaşırlarını yıkıyor, para veriyor... Her şey süper. Evleneceksin, karın bunları yapacak, 8-5 işe gideceksin. Ee? Seni çürüten hayata  hoş geldin.

Gelişim için rahatsız olacaksın, huzursuz olacaksın, sürekli mücadele edeceksin. bunlara alışıyorsun ama bunlardan çekinirsen GELİŞEMEZSİN.

Kendini geliştir. Milyoner olamayabilirsin, düğme dikmeyi öğren. Paran yoktur, salona gidemezsin, evde spor yap. Gençler grupta soruyor, "zamanım yok, günde 100 şınav çeksem olur mu?". Zamanın yok, paran yok, salona gidemiyorsun; 100 şınav çeksem olur mu? Alternatifin ne? Çekmemek. Ee? hiç çekmemeye göre tabii ki iyi olur.

Tabii konfor alanından çık sözcüğü de "gereksiz risk al" anlamında değil. Eve gittin, oturup instagram'da hatunların videolarına bakmak varken, götünü kaldırıp salona gidip terliyosan; gelince eticarete başlamak için adımları atıyorsan, sorunlar yaşamaya başladıysan süper. Sorunlar çözüldükçe gelişeceksin.

Hata yapacaksın,
İstediğin gibi olmayacak,
Köşeye sıkışacaksın...

DEVAM EDECEKSİN, olay burada, süreklilik. Neden spor diyorum? İşte her şey spordaki gelişimin bir parçası gibi. İlk başladığında toparlanmazsın, zayıflamazsın, kilo almazsın, vücudun şekillenmez. Yıllarca azimle çalışmak gerek. Yemeğine dikkat etmeyi öğreniyorsun, yaptıklarına...

Disiplin,
Azim,
İrade,
Süreklilik

Hayattaki başarının sırları spordaki başarıdan geçer. Kalkıp adım atmayan tonla adam var. 3 yıldır motivasyon videosu izliyor, 2 kez spora başlamaya çalışmış, bırkamış. Ya bırak motivasyon videosunu falan, hiçbir işine yaramayacak. James Bond dünyayı kurtarınca, psikolojik anlamda sen de dünyayı kurtarıyorsun. Aynı şey.

"Ama ben motivasyon videosu izliyorum"... Eticarete başlamamış, spora başlamamış, abur cubur gömüyor, yediklerine dikkat etmiyor ama 3 yıldır motivasyon videosu, belgesel falan izliyor. KENDİNİ KANDIRIYORSUN.

Artık adım atma zamanı. Düğme dikmeyi, yemek yapmayı da öğreneceksin, silah kullanamayı da. Dövüşmeyi de öğreneceksin, duygularını kontrol altında tutan ve her ne olursa olsun sakin kalan bir erkek olmayıda. Fakat binlerce kilometre yolu yürümek, ilk adımla başlar. Sonra diğer adım... İlk adımı atmadan, bu yolu yürüyenleri izliyorsun, nasıl yürüdüklerini anlattıkları videoları izliyorsun.

The Rock'ın dediği gibi

YA BİR GÜN YA BUGÜN!

Başarı için, spora başlamak için, bir şeyler yapmak için ya BİR GÜN dersin ya da BUGÜN.

Karar senin.

Sorumluluk alın, şikayet etmeyin, duygusal tepkilerden uzak durun. Sakin kalın.
Kendinizi geliştirin, spor yapın, yemeklere dikkat edin.

KİMSEYE BAĞIMLI OLMAYIN! Özellikle ailenize.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Feminizm Maskülenizm: Toplumu Kim Neden Bu Hale Getirdi?

Mağduru Oynama! Hayatın Senin Elinde