Sokak Köpekleri ile İlgili Gelişmeler ve Çözüm Hk.

Hepinize esenlik.

Türkiye'de bir süredir büyüyen ancak seçim nedeniyle kimsenin umursamadığı bir durum vardı. Bu büyüdü, büyüdü ve şu anda "toplumsal olay" çıkartabilecek kadar sivrilmiş, keskinleşmiştir.

Bu yazıyı okurken; evde 3 kedisi olan, bahçeli evde büyüyüp, bir sürü sokak köpeğini eve getirmiş, bazılarını yetiştirmiş ve hayvansever biri olarak yazdığımı unutmayın. Ancak bir siyaset bilimi mezunu olarak ve toplumun %80'inin aksine olaylara duygusal değil, tarihi ve bilimsel şekilde yaklaşmak da zorundayız. 

Liberal düşünceye çok yakın olarak hem ekonomik boyutu hem de insanî ve hayvanî boyutlarını anlatıp; kendi çözümümü ve düşüncemi anlatmak istiyorum.


Sokak Köpekleri Sorun Mu?

Önce buradan başlamak gerek sanıyorum. Çünkü Türkiye "itlaf edelim" ile "sokakta kalsın, dokunma" fikirleri arasında sıkıştı kaldı ve mantıksal değil, tamamen içgüdüsel ve duygusal açıklamalarla ilerliyor. Bu tehlikelidir. Öncelikle bundan sıyrılmamız gerek. Bundan sıyrılmak için de en doğrusu bilimsel ve verilerle ilerlemektir.

Öncelikle "sokak köpeği" diye bir kavram olamaz. İngiltere'de yapılan araştırma, köpeklerin 11 bin yıl önce evcilleştirilmeye başlandığını, insanlar tarafından evcilleştirilen en eski hayvanlardan biri olduğunu keşfetti 1.

Bu kadar eski "dostlar", kalkıp sokakta yaşama uyum sağlayamaz. Yani insana muhtaçlar. Ne yazık ki sokağa atıldılar ve henüz bir ya da birkaç nesil geçtiği için de doğaya uyum sağlayamaz. İstanbul'un dışına biraz çıktığınızda, öbek öbek köpek gruplarını göreceksiniz ve insandan uzak, birlikte yaşayan ve yemek bulamayanlar saldırganlaşıyor.

Benim de başıma geldi, yürürken koşarken; bazı bölümlerde 25-30 tane sokak köpeği, alanını korumak için havlayarak üstüne geliyor. Fakat görüntülerden de sık sık göreceğimiz gibi, herkes benim kadar soğukkanlı ve şanslı olmayabilir.




Sokaktaki hayvanlar şu sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır:

  • Aç ve susuzluk
  • İşkence
  • Art niyetli insanların eylemleri (zehirleme silah vb)
  • Tedavisizlik nedeniyle kötü sağlık koşulları
  • Soğuk, sıcak, yağış vb koşullar nedeniyle sağlık sorunları ve ölümler
  • Yükselen kuduz vb hastalıklar
  • Trafik kazalarında yaralanma ve ölüm

İnsanlarla ilgili bölümlere geleceğim. 






İnsanlarla İlgili Meseleler

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açıklamasına göre 2 İzmir'de 450 bin başıboş köpek sadece İzmir'de mevcut.

Başıboş köpekler nedeniyle saldırı veya kaçarken hayatını kaybedenlerin sayısı 2022 itibarıyla 33 kişi 3.




Bitlis'te köpek saldırısına uğrayan Mustafa Erçetin, hastaneye kaldırıldı. 1 ay yaşam mücadelesi verdikten sonra da yaşamını yitirdi.


Antalya Serik’te 5 Mart günü 9 yaşındaki Mahra Melin Pınar, köpekten kaçarken kamyon tarafından ezildi.



AĞRI'nın Patnos ilçesinde sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan Ali Asaf Aktekin (2) ile ablası Nehir Aktekin (5) yaralandı. Hastaneye kaldırılan Ali Asaf, 15 günlük yaşam mücadelesini kaybetti.







2022-2023 yılları arasında 40’ı çocuk 92 kişi sokak hayvanları nedeniyle yaşamını kaybetti 4.

**

Ne yazık ki kendini "hayvansever" olarak nitelendiren bazı insanlar, sokaklarda hayvanların bakımsız, hastalıklı ve sorunlu şekilde yaşamasına çok da sorun etmediği gibi; sokaklarda onlarca çocuğun vahşi şekilde parçalanması da onlar için "kabul edilebilir".

O halde birkaç video vereceğim:








Bu Bir Sorundur!

Sokakta köpeğin olması, hem sokağa uygun olmaması hem de insanlara verdiği zarar nedeniyle bir sorundur. Kediler avlanabilir, çöpten yemek bulabilir ancak köpek bu kadar yetenekli değil. Üstelik kediler dahi zor koşullarda birkaç sene yaşayabilmektedir. Yazık sıcak ve susuzluk, kışın ayaz ve yemek sorunu; 6 ayda bir yapılması gereken sağlık kontrolü eksikliği ve tedavisizlik nedeniyle hayatlarını kaybediyorlar. 

Elbette -10 derecede bile güvenlikli ve havuzlu sitesinde tişörtle oturan, arabasına binip "fitness center"ına gidip burada PT (özel antrenörden) ders alıp evine dönen arkadaşlar sokaktaki durumun farkında değil ve duygusal bir hayalperestlik ile "öldürme yaşat" diyorlar. Ancak aynı sözcükleri vahşice parçalanan insanlar ve çocuklar için de diyebilmek gerek.

İki Taraf Olmalı! Çözüm: Uzlaşı

Ben cumhuriyet ve demokrasi destekçisiyim. Liberal anlayışa yakınım (ABD'deki saçma radikal sola dedikleri liberal değil, Türkiye için bknz: Cem Toker). Dolayısıyla uzlaşı kültürünü de destekliyorum. Ben, itlaf edilmesi gerekenlerle yaşatılmalı denilen derneklerin ve STK'ların bir çalıştay yapması, fikirlerini tartışması ve bu için birkaç toplantı sonrası uzlaşıyla çözülmesi gerektiğini savunuyorum.

Elbette Türkiye'deki eksik uzlaşı kültürü nedeniyle suçlayacaklar, uzlaşmayacaklar ancak toplum hem bu süreci takip edip, açıklamaları izleyecek hem de çözüm için toplum hazırlanacak.

Dolayısıyla tartışma konusunda sorun yok. Fakat halk gerildi ve kutuplaşmaya başladı. Bu sorun yıllar öncesinde çözülmeliydi. Siyasi nedenlerle, oy kaygılarıyla belediye ve hükumet doğru adımları atamadığı için bu haldeyiz.

Çözüme geleceğim.


Gördüğünüz gibi %52'ye %48... Yani dengede ve çoğunun bilinçsizliği var eminim. Yani mantıklı değil, duygusal kararlar ancak x.com'da böyleyse, referanduma gitse %60 itlaf çıkacaktır. 

Fakat burada da söyleyeceklerim var, geleceğim.


İki Yüzlü Avrupa

Bu işler dünyada böyle, peki ne yapıyorlar? Asya'da yiyenler var onları geçiyorum. Avrupalılar, bu konuda da ikiyüzlülüğüne devam ediyor.

Türkiyeli sanatçı diye başlık atan bazı radikal sol haber siteleri, "İngiliz polisi, Fransız politikacı" şeklinde haberleri sunmaya devam ederken, sokak köpeği konusunda da iki yüzlü davranmaya devam etmekte 5.

DW Türkiye, sokak hayvanlarına karşı "bilinçli kampanyayı" dile getiriken; DW'nin Avrupa ayağında ise sokak hayvanlarının hastalık yaydığı ve sağlık sorunu teşkil ettiğini ve bu sorunun her gün büyüdüğünü yazmakta.




Yapılan Uygulamalar

Almanya, Belçika, Danimarka, Hollanda vb gelişmiş ülkelerde sokak köpeği sorunu yoktur. Bakımevlerine kapatıp, sokağa atılmasını önlemek üzerine (ki bu konuya özellikle dikkat edin, geleceğim) bir sistem mevcuttur.

"Almanya’nın köpek bakımevlerinin, boyu 50 cm’ye kadar köpekler için 6 metrekare, 50-65 cm arası köpekler için 8 metrekare ve 65 cm üzerindeki köpekler için ise 10 metrekare alan sağlama koşulu vardır.Köpeklerin yanında yavrusu varsa metrekare artırılmaktadır" 6.

Fransa’da sokağa terk edilen hayvanlara sahip çıkmada sivil toplum kuruluşlarının çok önemli rolü bulunmaktadır. Ülkede hayvan bakımevleri, belediyeler tarafından değil, hayvanseverlerin
kurduğu dernekler tarafından işletilmektedir 7.

İngiltere'de ise toplanan köpekler 7 gün bakımevlerinde kalıyor. Eğer sahiplendirilmezse uyutuluyor.

İtalya'da uyutma işlemi mevcut (ki ülke kültürü olarak İtalya, Yunanistan, İspanya bize yakın, buralara bakmak gerek). 

İspanya ise biraz farklı sistem uyguluyor. Her yıl 200 bin kedi-köpek sokağa bırakılsa da, sokakta hayvan yok. Yerel yönetimlere sorumluluk veren İspanya'da gönüllülerin desteğiyle barınak ve yardımlar yapılıyor 8. Uyutulma yasaklanmış durumda. Yeni yasa ile köpekler sadece "insanların veya hayvanların güvenliği veya kamu sağlığına yönelik bir riskin varlığı halinde ya da tedavisi olmayan, acı çektiği bir hastalık olması durumunda yetkili veterinerler tarafından usulüne uygun olması şartıyla" uyutuluyor. 9

Avrupa'da sokağa hayvan bırakmanın ağır cezaları var. Almanya, Hollanda, Belçika gibi.. Örneğin Fransa'da 45 bin euro ve 3 yıla kadar hapis cezası. 

Bazı gelişmiş Avrupa ülkelerinde ise "eğitim" ile uzun vadeli ve kalıcı çözüm planlanıyor.

Esas Suç Devletin!

Bir antr parantez açılması ve söylenmesi gereken şey varsa o da suçlunun kim olduğudur. Kesinlikle en büyük suç devlettedir! 2014'ten 2022 yılına kadar 600'den fazla yazı yazdığım "emrecetinblog.com"da petshopların ve hayvanat bahçelerinin kapatılması gerektiğini ısrarla söyledim. Sevgilisine "sevimli" hayvan alan ve ayrılınca atan da gördüm, İstanbul'un biraz dışında köyde yaşayan yakın arkadaşımdan "Range Rover ile gelip, dalmaçyalı hayvanı bırakıp gittiler" diyen de duydum. 

Kanun: 5199

"Bu madde kapsamında hayvan sahibi olanlar, hayvanlarını en yakın bakımevine bırakabilirler. Bu hayvanların sokağa terki halinde otuz bin Türk lirası idarî para cezası verilir.

Yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevleri, bu madde uyarınca teslim edilen hayvanları kabul etmek zorundadır."

Bu kadar basit! Kanun ortada. Barınağa bırakacaksın. Sokağa terk edene para cezası. Fakat Türkiye Cumhuriyeti'nin Almanya'ya göre (ki aynı nüfus)  2,5 kat daha fazla memur varken Almanya'da her alanda nasıl daha rezil olmayı başardığımızı anlarsanız; bunu da anlayacaksınız. 5 milyon memurlu "bürokrasi" rejimli bir ülkeye döndük. Demokrasi değil, bürokrasi var. İktidar ve belediyelerde doğru olanı değil, oy getirecek şeyi yapıyor. Ve sonuç budur.

Yolda kaç kez polisin önünden sinyalsiz, makas atıp, emniyet şeridinden geçen magandaya polsiin bir şey yapmadığını gördüm anlatamam. 

Haberi bulamadım ancak çok iyi hatırlıyorum, Ankara'da bomba saldırısı vardı. Adam çalıntı araçla dolaşıyor, ihbar da var ama günlerce sorun yok. Sonra bakıyorlar, çalıntı plaka algılandığında alarm verdiği için sistemi kapatmış emniyet. Ve sonuç...

Bununla ilgili başka haber buldum: Ankara Emniyet Müdür 2016'da çalıntı araçla dolaşıyor, kimse durdurmuyor. 10

İşte Türkiye budur. Yasalarda madde olması, denetim ve uygulama olmadığı sürece hiçbir şeyi DEĞİŞTİRMEZ!

Yani burada belediyeler hayvan almıyor, birinci suçlu. Devletin de denetimi yok, ikinci suçlu. Çözüm? Geliyorum.

Diğer Suç: "Miş Gibiciler"

Her konuda olduğu gibi burada da sorun ortadaki "miş gibiciler". Hayvanseverler, hayvan alıp sokağa bırakmaz. Bırakamaz. Hayvan sevmeyenler de hayvan almaz. Hayvansever "miş gibi" yapanlar hayvanları alıp, sosyal medyada paylaşıp sokağa atanlar. Bunlar üzerine gidilmeli.

Her konuda böyle değil mi? Milliyetçi, dindar, Atatürkçü... Her konuda "mış gibiciler" sorun. Savundukları şeyi de saldırdıkları şeyi de bilmiyorlar... Neyse!

Çözüm İkisinin Arasında: GÖNÜLLÜLÜK!

Peki benim çözümüm nedir? Elbette her konuda olduğu gibi bu konuda da doğru itlaf ne de sokakta yaşamaları. Çözüm ikisinin arasında. Sokak köpeği olmayacağı gibi hayvanları Konya'daki gibi kürekle vahşice katletmek gibi bir sürece de gidilemez.

Burada taraflar şunu anlamalı: sorun var, adım atılmazsa insanlar öfkeden hayvanları zehirleyip vuracak ve sorun uzlaşı olmadan atılırsa da bu yine büyük olaylar çıkacak. Yani devamı veya yanlış çözüm halinde benim fikrim, toplumsal olayların çıkabileceği yönünde. Bu yüzden dikkatli olunmalı.

Nasıl Çözülecek?

Öncelikle politik "bıdı bıdı"dan uzak durmak gerek. Bu işin çözümü bellidir. Komisyonlar, kurultaylar, çalıştaylar... Üniversitedeki veterinerlik, sosyoloji, kamu yönetimi vb çeşitli bölümlerin araştırması, rapor hazırlaması ŞART. Ne kadar hayvan var, hangi yol, ne kadar maliyet çıkartır. Toplumsal anketler ve toplumsal durum açısından hangi durumlar risklidir? Bunların hepsi "araştırma ve raporla" belirlenmelidir.

Ardından reklam ve medya şirketleriyle anlaşma yapılarak, toplum; verilecek karara alıştırılmalı. Neden yapılıyor, amaç nedir, ne yapmak gerek? Hepsi belirlenmeli, net şekilde insanlara anlatılmalı.

Hayvanlar ölmesin deyip, belediye ilaç sıkmadığı için belediyeye söyleyen hayvanseverlerden de hayatı boyunca tek bir hayvanı olmamış ve bir evcil hayvanın aldığı sevgiyi ailesinden görememiş adamlardan da uzak çözülmeli.

Mantıklı, bilimsel, oy kaygısıyla değil; sorun çözme ihtiyacıyla hareket edilmelidir.

Yerel Yönetimlere Yetki!

Polis ve Bakanlık memurlarının yanında belediye görevlisi, zabıtanın da yetkisi olmalı. Sokakta ağızlıksız köpek dolaştırana ceza kesebilmeli. Rastgele birini durdurup, çipten en son ne zaman veterinere gittiğini; eğer 6 aydan fazla süredir götürmediyse uyarı ve tekrarında ceza kesebilmeli.

Yani sorumluluk ve yetki birlikte gider. Sen "görev belediyelerde" diyorsan, yaptırım gücü vermiyorsan; orada sorunlar başlar. Bu çözülmeli.

Maddi ve Manevi Yükü Gönüllülere Bindirin!

Bu işe bir de liberal teoriden bakmaya çalışıyorum. Bir şerefsiz hayvan alıyor, sevimli olacak sanıyor. Çişi, kakası, maması, ilaçları, kusmuğu, tüyü... Ufak bir çocuk kadar derdi var. Bunları görünce sokağa atıyor. Çünkü ŞEREFSİZ. Bu şerefsiz nedeniyle köpek ürüyor, 3,4, 5... hatta 8-9 yavru yapıyor. Belediye denk gelirse kısırlaştırıyor. Hayvan dışarıya alışkın değil, buraya koymadım ama hayvanların birbirini parçalama görüntüleri var. Zayıfı ve sürüye ayak uyduramayanı köpekler affetmez. Evdeki gibi şirin olamazsın, sokakta sağlam olmak zorunda. Doğanın kanunu işler.

Haliyle köpek acı çekiyor, sorun yaşıyor. Bu YAVŞAK rahat. Aldı, attı. Umurunda değil. Zaten 70 iq'lu, cahil, kültürsüz yavşağın tekidir. Fakat bu şerefsizin sokağa attığı hayvanın kısırlaştırma, bakım maliyetleri kimden çıkacak? 

Doğru bildiniz. Hayvanını asla dışarı atmayacak hayvanseverlerden ya da hayvan sevmediği için asla hayvan almayacaklardan. Peki neden? Çünkü devlet en temel görevini yapmadı: DENETİM! Adaleti de uygulayamadı... Avrupa'daki gibi bu şerefsizden on binlerce lira para almadı, hatta hapse atamadı.

Devlet beceriksizlik yaptığı için, parasını milletten kesecek. Durum bundan ibaret.

**

Şimdi burada hayvanseverler "hayvanları öldürmeyin" diyor. İtlaf yanlıları da "sokakta hayvan olmaz" diyor. Dikkat ettiniz mi? İkisinin arasında bir uzlaşı var. Hayvanların toplanıp bakımevleri ve çiftliklerde bakılması.

1- hayvanlar sokakta olmayacak, insanlar rahat
2- hayvanların tedavisi maması olacak
3- hayvanlar öldürülmeyecek hayvanseverler rahat

Tataaammm!!! Fakat burada bir olay var. GÖNÜLLÜLÜK!

Gönüllüler bir zahmet (ki ben de destek olurum); maddi ve bakım konusunda bu işe el atacak. Öyle güvenlikli sitende, oturduğun yerden renkli saçlı Kadıköy solculuğu yapmakla olmuyor! Maddi destek ile bakımevi kurulacak ve maması, bakımı sağlanacak. Devlet/belediye yer verecek, elektrik su ona göre olacak. Maması, suyu, bakımı, giderleri GÖNÜLLÜLERDEN karşılanacak ve hatta gönüllüler buralarda görev alacak.

Öyle oturduğun yerden "hayvan öldürmesin" deyip, sonra "sinekleri ilaçlamadılar yaa" demekle olmaz.

Şunu da ekleyeyim, arkadaşlar sokakta kedi buldu. Çipli. Sahibine ulaştılar istemiyor. Neyse sahiplendiler. Peki ceza derseniz? Yok tabii... Devletin UMURUNDA DEĞİL! Yasalar her zaman olduğu gibi kağıt üstünde mevcut. Uygulamada geçersiz ya da etrafından dolaşılıyor.

Son Olarak Atatürk Dönemi

O dönemde kuduz mevcuttu, sorun yaşanıyordu. Çözüm basit, 2123 sayılı kanun, 1932 yılında çıkartıldı:

Yapılacak mücadelede şu esaslar takip edilecektir.

1 — Sahipsiz olan bütün köpekler itlaf edilecektir. 

2 — Şehir ve kasabalar dahilinde beslenen sahipli köpekler; hiç bir suretle başı boş olarak mahalle aralarında, çarşı ve pazarda dolaştırılmıyacaktır. Dolaştırmak istiyenler hayvanın ısırmasına mahal bırakmamak üzre ağız ve burnuna birer maske takmıya mecbur tutulacaklardır. Bu hususun şehir ve kasabalar dahilinde belediyeler tarafından neşir ve ilânı ile
şiddetli murakabe edilmesi ve muhalif hareket edenler hakkında belediyece ceza tatbik edilmesi icabeder.

3 — Maskesiz görülecek köpeklerin itlaf edileceği de halka tefhim edilecek ve bunu müteakip maskesiz dolaştığı görülen köpekler itlaf edilecektir.

4 — Köylerde bulunan sahipli köpekler gündüzleri bir mahalde bağlı olarak bulundurulacak ve ancak geceleri bekçilik işini görebilmeleri için serbest bırakılacaklardır. Bu mecburiyet köy ihtiyar heyeti vasıtasile bütün köylülere tamim edilecek ve mecburiyete riayet etmiyenlerin köpekleri itlaf edilecektir.

Köpeklerin itlafında kullanılacak zehir masrafı şehir ve kasabalar belediyelerine aittir. Banunla beraber zaruret hisedilecek olursa ve makamı vilâyetçe lüzum gösterilirse Vekâletımizce sari hastalıklar tahsisatından muavenette bulunulacaktır. Mahallince münasip görülen yerlerde başı boş köpeklerin kurşunla itlafı daha amelî olur. Tamim muhteviyatının dikkatle takıp ve tatbiki esbabının temini ve vilâyet dahilinde bu huhususta yapılan icraat hakkında Vekâlete peyderpey malûmat verilmesi ehemmiyetle rica olunur. 

Çözüm BASİT!


  1.  Hayvanlar çiplenecek!
  2. Sokağa atanın tespiti için sistem değiştirilecek, yerel yönetimlere YETKİ ve SORUMLULUK verilecek
  3. Hayvanlar barınaklara alınacak, burada GÖNÜLLÜLER görev alacak. Sahiplendirme, bakım, maddi bölümde de görev alacaklar
  4. Kısırlaştırılma uygulanacak
  5. ÇOK AĞIR CEZALAR gelecek. Bu da 10 bin falan değil; gelir ve mal varlığına oranla getirilecek! Lüks aracı ve villası varsa yüz binleri bulan cezalar kesilecek örneğin.
***

Benim düşüncelerim bunlardan ibaret. Doğru iki tarafın da ortasında (her zaman olduğu gibi). Hayvanların sokakta yaşama hakkı dedikleri "duygusal" hakkın özü; soğukta yiyeceksiz, sıcakta susuz yaşamak. Eziyet, işkence, tecavüz, başka hayvanlardan zorbalık da cabası. Böyle bir şey olmaz, köpeğin yeri sokak değildir.

Çok hayvan seviyorsan, sahipleneceksin. Yardım edeceksin. Haftada, ayda 1 yemek ve su koymakla vicdan rahatlatmayacaksın. Bak milletin çocuğu katlediliyor, kuduzdan ölüyor ve sorun yaşıyor. Grup halinde köpekleri ve saldırganlıkları bilmiyorsan da bu senin eksikliğin. Biraz gerçekleri ve toplumu, dışarıyı gör.

İtlaf edilsin diyenler de çözüm odaklı olmayan, hayatında ne kadar sevgi gördüğünü ciddi anlamda sorguladığım insanlar. "BAŞKA ÇARE YOK" diyor. Sen görmek istemiyorsun. Kısıtlı vizyonun, dünyayı tanımaman, araştırmayı başaramaman nedeniyle... Gelişmiş ülkelerde neler yapılmış bilmiyorsun. Tamam sokakta olmaz, sana hak veriyorum ama "al öldür" kafasına da girmek doğru değil.

Dediğim gibi bu iki "duygusal" kitlenin arasında mantıklı düşünüp, bilimsel yoldan ilerleyerek uzlaşı bulmak gerek. Yoksa toplumsal olay çıkartabilecek seviyeye erişti bu iş.


Kaynakça

1- Köpekler Insanların 'en Eski Dostu' : Araştırma (2021) euronews,  https://tr.euronews.com/2021/12/28/insanlar-n-ilk-evcillestirdigi-hayvanlar-kopeklerdi-arast-rma

2- Ağrıç, M. (2024). Türkiye’de en çok başı boş köpek İzmir’de!. İlksesgazetesi.com, https://www.ilksesgazetesi.com/izmir/turkiye-de-en-cok-basi-bos-kopek-izmir-de-278843

3- Akıntürk, M. S. (2023). Köpekten kaçarken öldü: 2022’de 33 kişi hayatını kaybetti, Yenişafak. https://www.yenisafak.com/gundem/kopekten-kacarken-oldu-2022de-33-kisi-hayatini-kaybetti-4503391

4- Ensonhaber (2023). Son 21 ayda 40’ı çocuk 92 kişi sokak köpekleri yüzünden hayattan koparıldı. https://www.ensonhaber.com/gundem/son-21-ayda-40i-cocuk-92-kisi-sokak-kopekleri-yuzunden-hayattan-koparildi

5- TRHaber[@trthaber_com]. (). DW'ye göre, Almanya'da sağlık sorununa yol açan başıboş köpekler, Türkiye'de hayvan hakları ihlali! Alman yayın kuruluşu DW, Türkiye'de propaganda faaliyetleri yaparken İngilizce web sitesinde sokak hayvanlarının sağlık sorunu oluşturduğunu açıkladı. [tweet]. Twitter. https://x.com/trhaber_com/status/1793680484968341700

6- Kırışık, F., & Öztürk, K. (2021). Şiddet Haberlerinden Hayvan Haklarına, Sahipsiz Köpek Sorunu. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi(69), 360-388. https://doi.org/10.51290/dpusbe.946017

7- Sade. G (2020). Avrupa'da hayvana şiddetin cezası ne kadar? Hangi koşullarda ve nerede yaşıyorlar?. euronew. https://tr.euronews.com/2020/10/04/avrupa-da-sokaklarda-neden-evcil-hayvan-yok

8- Bolelli, Ş. (2023). İspanya'da yüz binlercesi terk ediliyor ama sokakta sahipsiz köpek yok. (Anadolu Ajansı). https://www.aa.com.tr/tr/avrupada-sahipsiz-hayvanlar/ispanyada-yuz-binlercesi-terk-ediliyor-ama-sokakta-sahipsiz-kopek-yok/2988846

9- Uyutulmayı yasaklayan İspanya sokak hayvanları sorununu nasıl çözdü? (2024). Oksijen. https://gazeteoksijen.com/dunya/uyutulmayi-yasaklayan-ispanya-sokak-hayvanlari-sorununu-nasil-cozdu-212618

10- Milliyet (2016). Ankara Emniyet Müdürü, üç gün çalıntı plakalı araçla dolaştı, durduran olmadı
 . https://www.milliyet.com.tr/gundem/ankara-emniyet-muduru-uc-gun-calinti-plakali-aracla-dolasti-durduran-olmadi-2221833








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Erkeğin Öğrenmesi Gereken 100 Yeti - Sorumluluk Almayı Bilin!

Mağduru Oynama! Hayatın Senin Elinde

Testosteronu Öldüren ve Düşüren Şeyler